TR
 
EN
 
Hakkında | Amaç ve Kapsam | Etik İlkeler ve Yayın Politikası | Yazım Kuralları | Değerlendirme Süreci | Editör, Yayın ve Danışma Kurulu | Dizin | İletişim
 
1. SAYI
2. SAYI
3. SAYI
4. SAYI
5. SAYI
6. SAYI
7. SAYI
8. SAYI
9. SAYI
10. SAYI
11. SAYI
12. SAYI
13. SAYI
14. SAYI
15. SAYI
16. SAYI
17. SAYI
18. SAYI
19. SAYI
20. SAYI
21. SAYI
22. SAYI
 
 
18. SAYI // PİYASA

DİVAN KALEMİ

İktisat ve Sosyoloji Kesitiyle Piyasa
 
Tanımında güçlük çekilen bilim dallarından birisi de hiç şüphesiz İktisat bilim dalıdır. Bugüne kadar üretilen tanımları birleştirerek genel geçer bir tanımla, iktisat “sınırlı kaynakları, sınırsız insan ihtiyaçlarına yetiştirebilmek için doğmuş, üretim, dağıtım, tüketim, ticaret, değişim ve bölüşüm gibi faaliyetlerin bütünü ile bu etkinlikleri inceleyen bir sosyal bilimdir. “Bütün toptancı tanımlar
gibi bu tanım da problemli ve eksiktir elbette. Bu zaviyeden bakarak; kalkınma, arz talep eğrisi, fiyat oluşumu, iş gücü piyasaları, iktisadi organizasyonlar, işletme verimliliği, karlılık gibi konuları etraflıca ele alındığında, iktisadı, iktisadi ilişkileri ve bir toplumun ekonomik faaliyetlerin çözüldüğü zannedilir. Bu bakış açısında ve tanımında aslına bakılırsa “insan” unsuru atıl bırakılır.  Duygularıyla, refleksleriyle, karar alma davranışlarıyla, ait olduğu ailesi, meslek gruplarıyla, ideolojik görüşüyle, sosyal sınıflarıyla, hasılı kültürel varoluşuyla insan, hesabın dışında yahut en hafifinden etkisiz eleman mesabesinde görülür. Oysa yeniden vurgulamak gerekir ki bahsedilen tüm iktisadi olaylar ve fenomenler, toplumsal alanda, bu alana gömülü derin bir sosyal iletişim ağı içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenledir ki, iktisat bilimi tespitlerinin sosyolojik bir perspektif içermediği sürece eksik kalması kaçınılmazdır. Yalnız ekonomik teorilerle, ekonometrik modellemeler ve sayısal yaklaşımlarla, küresel toplum veya yerel toplulukların, bir ülkenin yahut bir dönemin iktisadi yapısını, refahını, üretim ve tüketim ilişkilerini, pazar döngüsünü, pariteleri veya parasının değeri vb. durumları anlamak ve anlatmak oldukça zordur. Daha sağlıklı çıkarımlar yapabilmek ve zengin bir iktisat sosyolojisi bakış açısı geliştirebilmek için, iktisada ve sosyolojiye var olabilecekleri, kendileri kalarak çözüm üretebilecekleri pratik bir alan açmak gereklidir. Piyasa olgusunu tam da bu amaçla işlemselleştirmek, ekonomi ve sosyoloji kadrajında analize açmak, çok boyutlu bir okuma yapmak önemlidir. Zira bir toplumun iktisadi alanını en canlı hali ve detaylıca görebilmek, en basitinden en karmaşığına derinlik kazanabilmek ve oldukça somut yahut anlaşılması güç aşkın boyutların işe karıştığı bir alan olarak kavramak için piyasa önemli bir sosyo-ekonomik enstrüman olarak durmaktadır. Piyasa bir başka değişle Pazar; biraz daha açarsak arzu edilen mal ve hizmeti bedeli ile satın almak isteyen alıcı ile satıcının buluştuğu; örgütlü, kuralları olan, değer ve ritüelleriyle kendine özgülük taşıyan; aktör ve koşullarıyla aşina; her an değişen ve dönüşen kırılganlığı ile hassas; yerel veya küresel ölçeği ile sınırsız; madde ve manasıyla çoklu; muhit, mekân, mekanizmalarıyla yerleşik ve zamanı aşan boyutlarıyla her daim güncel bir olgu olarak bu sayıda ele alınmaya çalışıldı. Kısaca hayatın bir parçası, toplumun asli veçhesi olarak incelenerek, üzerine birbirinden değerli kalemlerin yazıları Sosyoloji Divanı’nın sayfalarında yerini aldı.
 
Selam ile…

İÇİNDEKİLER

 7 Divan Kalemi | İktisat ve Sosyoloji Kesitiyle Piyasa
 
9 DOSYA
 
11 Bir Meşrulaştırma ya da Çatışma Olgusu Olarak Piyasa Kültürü ve İş Ahlâkı İlişkisi / Ömer Torlak
27 Neo-Liberalizmin Gölgesinde Sosyal Devlet: Emek ve Emeğin Örgütlenmesi Nereye Gidiyor? / Mehmet Öçal | Adem Korkmaz
51 Piyasa, Sosyal Düzen ve Kapitalizmin Koordinasyon Problemi / Adem Levent
71 Tarihi Süreçte Konya Bedesteni, Çarşıları ve Pazar Yerleri / Muammer Ulutürk
97 Hane Halkı Ekonomisinde Piyasa Tiplerini Anlamak: Bankacı ve Kargocu / Hüseyin Özil
115 Bir İslami Piyasa Enstrümanı Olarak İslami Hisse Senetleri / Kamola Bayram
125 Semavi Dinlerin Ekonomik Yüzleri / Ali Fidan
157 Piyasa Döngüsünün Modern Çarkı: Krediler / Yasemin Demirel
173 Futbol Piyasasına Genel Bir Bakış / Mert Kerem Zelyurt
191 Sağlıklı Yaşam ve Fitness Pazarında Marka İletişimi / Nuri Paşa Özer | Ali Erkam Yarar
 
207 KENAR KAYIT
 
209 Bürokrasiden Gündelik Hayata: Kamusal Bir Aktör Olarak Memur / Fatma Emren
227 CKMP’den MHP’ye Ülkücü Hareketin Müzik ile İlişkisi (1960-1970’ler) / Selçuk Küpçük
 
255 HAYAT SAHNESİ
 
257 Cüzdan’dan Sanal Karta Kuşakların ve İktisadi İlişkilerin Dönüşümü / Ahmet Gökçen
263 Fındıktan Öte, Fındıktan Ziyade: Mevsimlik İşçiler, Göç ve Kültürlerarası Etkileşim Üzerine / Adem Üstün Çatalbaş | Lütfi Bayraktar
269 Altın Piyasasının Üç Sacayağı: Atölye, Çantacı, Vitrin / Fatih Akyüz
 
277 KİTAPLIK
 
279 Dünyanın Yeni Aklı -Neoliberal Toplum Üzerine Deneme- / Aynur Yeşildağ
283 İslam İktisadı ve Piyasa / Melek Coşgun Solak
289 Kalkınma Mücadelesi / Vefa Can Kaya
293 Muhayyel Gelecekler / Fatma Konu
299 Piyasa Yapmanın Yeni Yüzleri / Tuğba Akbulut
307 Şarlman, Hz. Muhammed ve Kapitalizmin Arap Kökenleri / Murat Gencer
313 Politik Ekonomi ve Modern Sosyal Teori: Bir Giriş Denemesi / Şeyma Sarıkaya
319 Toplumu İfşa Etmek: Teşhir Toplumu Üzerine Analizler / Betul Çiçek


323 Yazım Kuralları
324 Değerlendirme Süreci
325 Etik İlkeler
326 Yayın Politikası
DOSYA

Bir Meşrulaştırma ya da Çatışma Olgusu Olarak Piyasa Kültürü ve İş Ahlâkı İlişkisi

Ömer Torlak

Özet: Yerel pazarlardan piyasalara geçiş, ekonomik eylemlerle birlikte gelişen bir süreç olmuştur. Pazarların küçük ölçekli ve daha basit süreçlerinden daha karmaşık süreçli günümüz piyasalarına evrilme söz konusudur. Basit ve küçük ölçekli pazarların kültürel dinamikleri yerini piyasa kültürüne bırakmıştır. Toplumsal ve ahlâkî değerlerin piyasa kültürüne yansıması yanında piyasanın kendi değerlerini piyasanın aktörlerine yansıtması da mümkündür.
Bu makalenin amacı, pazarlardan piyasa kültürüne evrilen süreçte piyasa kültürü ile iş ahlâkı ilişkisine farklı bir bakış açısı getirebilmektir. Merkantilist dönemde ortaya çıkan piyasaların kendi değerlerini piyasa aktörleri ile topluma kabul ettirme halinin finans kapitalizmi ile geliştiğini biliyoruz. Bugün dijital ekonomi dünyasında yine finans piyasalarının domine edici etkisinin farkındayız. Bu bağlamda baskın hale gelen piyasa kültürünün iş ahlâkı ile etkileşiminde meşrulaştırma aracı olarak görülüp görülmediği sorusuna cevap aranmaktadır. Ahlâkî değerlerdeki yozlaşmanın piyasa kültürünü
nasıl besleyebildiği konusu, bu makalenin cevap aradığı bir diğer sorudur.
 
Anahtar Kelimeler: Piyasa kültürü, iş ahlâkı, meşrulaştırma, çatışma

Neo-Liberalizmin Gölgesinde Sosyal Devlet: Emek ve Emeğin Örgütlenmesi Nereye Gidiyor?

Mehmet Öçal | Adem Korkmaz

Özet: Sosyal devlet anlayışı ve onun sosyal meselelere müdahale aracı olan sosyal politika disiplini kapitalizmin kendisinden vermiş olduğu bir ödün olarak tasnif edilebilecektir. Endüstriyel kapitalizmin fordist üretim biçimi ile emeği baskı altına alması ve onu uzun yıllar istismar etmesi kapitalizmi hatta liberal düşüncenin kendisini tehdit eder hale gelmiş; sistemin içerisinden sistemi yaşanılabilir hale sokmak için bir inisiyatif oluşturulmuştur. Ortaya çıkışından günümüze sosyal devlet ve sosyal politika kapitalist güdülerden sıyırılarak insani bir arayış haline dönüşmüştür.
Günümüz dünyasında bu insani arayış 1970’li yıllarda ortaya çıkan neo-liberal doktrin ile bir krizin içerisine girmiştir. Bu yıllar ile birlikte sosyal harcamalarda kesintiler başlamış, imalat endüstrisi sosyal politikaların oluşturduğu mali yükten kaçınmak için yer değiştirmeye başlamış, emek piyasalarında esnekleşme bir akım haline dönüşmüştür. Bu durum özellikle dünyanın bazı noktalarında çalışma koşullarını insani olmayan sınırların altına götürürken; emeğin yegâne gücü olan sendikaları da ciddi bir krizle karşı karşıya bırakmıştır. Çalışma kapsamında geliştirilen problem ifadeleri ile neo-liberalizm ve sosyal devlet ilişkisi tartışılmış, günümüz dünyasında emek ve emek piyasaları açısından dönüşüm irdelenmiş ve son olarak sendikaların içinde bulunduğu krizden çıkabilmeleri için yeni model/strateji/eylemler geliştirilmeye çalışılmıştır. Özellikle dijital örgütlenme ve sosyal sendika modellerinin örgütlenmeyi eski ihtişamına kavuşturacak potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir.
 
Anahtar Kelimeler: Neo-liberalizm, Sosyal Devlet, Sendika, Sosyal Politika, Dijital Sendikalaşma.

Piyasa, Sosyal Düzen ve Kapitalizmin Koordinasyon Problemi

Adem Levent

Özet: Bu çalışmada Friedrich A. Hayek ve Israel M. Kirzner özelinde Avusturya iktisat okulunun piyasa kavramına ve koordinasyon problemine dair görüşleri değerlendirilmiştir. Hayek ve Kirzner çağdaş ekonomistler arasında piyasaların nasıl çalıştığını diğer iktisatçılardan daha ayrıntılı olarak açıklamaya çalışmışlardır. Kirzner, hem Hayek’in fikirlerini benimsemiş hem de Hayek’i iktisadi özgürlük açısından eleştirmiştir. Ancak hem Hayek hem de Kirzner piyasayı imkânlar yaratan bir keşif süreci olarak görüp söz konusu keşif sürecinin bireysel girişimci faaliyetlerinin neticesinde ortaya çıktığını düşünmüşlerdir. Bu da ikiliyi piyasanın ahlaki ve entelektüel savunusunda birleştirmiştir. Bu bakımdan çalışmanın ulaştığı önemli sonuçlardan birinin piyasanın politik bir kurum olarak inşa edildiği gerçeğidir.

Anahtar Kelimeler: Piyasa, Kendiliğinden Doğan Düzen, Kapitalizm, Keşif Süreci, Girişimcilik.

Tarihi Süreçte Konya Bedesteni, Çarşıları ve Pazar Yerleri

Muammer Ulutürk

Özet: İnsanlar hayatlarını idame ettirebilmeleri için temel ihtiyaçlarını karşılamak durumundadırlar. Beslenmeden kıyafete, konuttan öğrenme ortamlarına kadar uzanan bir dizi ihtiyaç, ticareti ve alışveriş mekânlarını ortaya çıkarmıştır. Neolitik zamanlardan günümüze nüfus artışına paralel olarak gelişen şehirler ve pazar çeşitliliği ihtiyaçları neredeyse sınırsız hale getirmiş ve farklı meslek dallarını
doğurmuştur. 
Türk İslam şehirlerinin genellikle bir cami çevresinde bazen de müstakil alanlarında gelişen alışveriş mekânları çarşı, pazar, bedesten, arasta, han ve kervansaray gibi adlarla bilinirler. Bunların farklı adlarla anılması, aynı esnaf gruplarının bir arada olması, konumu ve yapısal özellikleriyle ilgilidir.
Konya, Asur Ticaret Kolonileri devrinden itibaren pazar kurulan şehirlerden biridir. Şehrin ticaret yapılan alanlarının en gelişmiş olduğu dönem ise Türkiye Selçukluları zamanına rastlar. Bu dönemin ticari özelliklerini öğrendiğimiz kitabeler, kadı sicilleri, salnameler, menzilnameler, seyahatnameler ve vakıf kayıtları şehirde çok sayıda çarşı, pazar ve hanlardan söz etmektedir. Bu çalışmada Konya’da önemli bir kısmı günümüze ulaşmamış tarihi alışveriş mekanları konu edilmiştir.
 
Anahtar kelimeler: Konya, ticaret, alışveriş, tarihi mekanlar

Hane Halkı Ekonomisinde Piyasa Tiplerini Anlamak: Bankacı ve Kargocu

Hüseyin Özil

Özet: Hanehalkının ekonomik yaşamı günümüzde önemli değişimler yaşamaktadır. Bu değişimlerde küreselleşme ve pandemi merkezi konumdadır. Küreselleşme ve pandemi süreçleri ekonomik yaşamı değiştirmesinin yanında insani ilişkileri de değiştirmiştir. İnsanların gündelik hayattaki yaşadıkları bu değişimin görülmesinde toplumsal tipler önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Çünkü gündelik hayatta gerçekleştirilen çoğu eylem farkında olmadan yapılır. Toplumsal tipler de bu mutatlaşmış ilişkiler üzerinde durmaktadır. Dolayısıyla çalışmada yaşam dünyasının dinamikleri ve ailenin mutatlaşmış ilişkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda iki toplumsal tip üzerinde durulmuştur. Bunlar kargocu ve bankacıdır. Bu meslekler çok eski dönemden beri yapılıyor olarak görülebilir. Lakin günümüzde geçmişinden çok farklı nitelikler kazanmıştır. Tam da bu nedenle bu tipler yaşanan değişimin tespiti için önem taşımaktadır.
 
Anahtar kelimeler: Sosyal Tipler, Bankacı, Kargocu.

Bir İslami Piyasa Enstrümanı Olarak İslami Hisse Senetleri

Kamola Bayram

Özet: Ekonomilerin nihai hedefi mümkün olan en yüksek ekonomik gelişme ve büyüme düzeyine ulaşmaktır. Bu hedefe ulaşmak için mevcut tüm ekonomik kaynakların optimum kullanımını gerekir. Dolayısıyla, bu amaca ulaşmada finansal araçların rolü önemlidir. Tasarrufların ekonomiye kanalize edilmesinde ve yatırıma yönlendirilmesinde bankaların rolü önemli olmakla birlikte, günümüzde bu amaca ulaşmada borsaları da içeren sermaye piyasaları büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma bir İslami sermaye piyasa enstrümanı olarak İslami hisse senetlerine ışık tutmaktadır.

Semavi Dinlerin Ekonomik Yüzleri

Ali Fidan

Özet: Toplumsal olgular olarak devlet, siyaset, ekonomi,din vb. unsurların karmaşık ilişkiler ağı ve karşılıklı etkileşimleri sosyal hayatın realitelerini oluşturmaktadır. Her toplumda bazı ihtiyaçları karşılamak için bazı sosyal kurumların tesis edildiği görülmektedir. Bu kurumların her biri diğer müesseseler ile karşılıklı ilişki içerisindedir. Bu anlamda toplumda meydana gelecek en ufak bir dini eğilimli dönüşüm, doğal olarak başta siyasi ve sosyo-ekonomik hayat olmak üzere, diğer sosyolojik alanların da değişim ve dönüşümünü beraberinde getirmektedir. Buradan hareketle denilebilir ki ekonomik hayatın kronolojisi bir anlamda insanlık tarihi ile aynıdır. Zira iktisat gibi karmaşık bir konuyu sosyolojik yapan da budur. Toplumsal hayat üzerinde din ile birlikte önemli ve büyük bir etkiye sahip bir unsurdan söz edilecekse bunun adı ekonomi olmak durumundadır. Tarihsel araştırmalarda da görüldüğü üzere toplumsal hayatın ritüelistik bir faaliyetler zinciri olarak tanzim ve taksim edildiği toplumlar büyük uygarlıklar kurmuşlardır.
Bu çalışmada öncelikli olarak din, toplum ve ekonomi ilişkisi teorik perspektiften ele alınmıştır. Yine dinin toplumsal hayat üzerindeki etkilerine de değinilmiş olup; dinin iktisadi hayatın hangi yönlerine motivasyon kaynağı olabileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca semavi dinler olarak Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’in sosyo-ekonomik hayata dair doktrinleri özetlenmeye çalışılmıştır.
 
Anahtar kelimeler: Din, Toplum, Ekonomi, Semavi Dinler.

Piyasa Döngüsünün Modern Çarkı: Krediler

Yasemin Demirel

 Özet: Bu araştırmanın konusu ihtiyaçların karşılanmasında alternatif kaynak olan kredileri bireylerin iktisadi eylemleri üzerinden ele almaktadır. Araştırmada bireylerin iktisadi eylem olarak kredi çekme davranışları ile dini hassasiyet sebebiyle kredi çekmeme direncinin mukayese edilmesi amaçlanmıştır. Bu sayede iktisadi anlamdaki toplumsal değişimin temel dinamikleri keşfedilmeye çalışılmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden mülakat tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiş ve elde edilen veriler sosyolojik bağlamda yorumlanmıştır. Çalışma kapsamında kredi çekme davranışının ihtiyaç, arzu ve isteklere ulaşmanın zahmetsiz yolu olarak algılandığı görülmüştür. Krediyi deneyimleyen bireyler yaşadıkları her iktisadi yetersizlikte ya da her yeni ihtiyaçta krediyi seçenek olarak görmektedir. Hayatın tüm alanlarında krediye başvurmak ya da krediyi kredi ile ödemek kredi bağımlılığını ortaya çıkarmıştır. Kredi, her ne kadar ihtiyaçların karşılanması noktasında alternatif bir kaynak olsa da bireylerin hayatlarının belli bir dönemini borçlu olarak geçirmesine neden olarak hem bir imkân hem de bir imtihan olmuştur. Kredi çekmeyenler ise yaşamlarında dini referans alarak krediye karşı direnç göstermektedirler. Krediyi bulaşıcı bir kötülük ve dini imtihan olarak görmektedirler.

Anahtar Kavramlar: Kredi, Banka, Faiz, Borç, Tüketim.

Futbol Piyasasına Genel Bir Bakış

Mert Kerem Zelyurt

Özet: Dünyada en yaygın spor dalı futboldur ve kitleselliğiyle diğer spor dallarına göre açık ara farkla öndedir. Toplumların ortak dili ve evrensel müşterek haline gelmesi, futbolu müşterisi çok olan endüstriyel bir sektöre dönüştürmüştür. Dünyanın her köşesinde diğer spor dallarına göre izleyici ve taraftar sayısı katbekat fazla olan futbol, kitlesel yönüyle ekonomik değer kazanıp metalaşmıştır. Toplumların futbola olan ilgisinin, sermaye güçleri tarafından parasal değere dönüştürülmesi zor olmamıştır. Doksanlı yıllardan bugüne futbola küreselleşmenin kuralları ve neo-liberal ekonomik anlayış egemendir. Televizyon, futbolu dönüştüren ve futbol kapitalizmine sıçrama yaptıran temel güçtür. Futbol her yönüyle metalaşan bir spor dalıdır. Artık taraftar kitleleri, alım gücüyle değerlendirilen müşteri ve hedef pazar haline gelmiştir. Büyük kulüplerin temel gelirleri eski dönemlerdeki gibi maç günü hasılatları olmak yerine, yayın gelirleri ve ticari gelirlerdir. Bu çalışmada da futbol, piyasa ilişkileri ve ekonomik boyutları açısından değerlendirilmiş; futbolun kapitalizmle ilişkisi futbolcu, taraftar, kulüpler ve iş dünyası/yönetimler ekseninde sorunsallaştırılmıştır. Taraftarlar, oyuncular, yönetim gibi aktörlerin futbol piyasasıyla ilişkileri; Avrupa’da ve Türkiye’de futbol gelirleri, Covid-19 pandemisinin futbol piramidine ve alt liglere etkileri çalışmada incelenen konulardır.
 
Anahtar Kelimeler: Futbolcular, Taraftarlar, İş Dünyası, Piyasa Ekonomisi, Pandemi.

Sağlıklı Yaşam ve Fitness Pazarında Marka İletişimi

Nuri Paşa Özer | Ali Erkam Yarar

Özet: Tüketici pazarlarında en önemli dinamik hiç şüphesiz ki rekabettir. Rekabetin yoğun yaşandığı piyasalarda, markalar etkili bir marka iletişimi ile bir adım öne geçebilmektedir. Markanın tanınırlığı ve bilinirliğine somut anlamda en fazla etki eden unsur, reklamlardır. Reklamlarda marka iletişimine dair birçok unsur yer alır ve tüketicinin zihninde bu unsurlar ile marka eşleştirilir. Başarılı şekilde
gerçekleştirilen marka iletişimi aynı zamanda başarılı bir pazarlamanın göstergesidir. Çalışmada amaçsal örneklem dâhilinde seçilen ve Türkiye’de sağlıklı yaşam ile fitness alanında yayın yapan toplam 10 farklı dergideki reklamlar incelenmiştir. Araştırmada marka iletişimi bağlamında ürün içerik bilgisine, web sayfasına ve sosyal medya hesaplarına sıklıkla yer verildiği; belge, sertifika, fiyat ya da çağrı merkezi gibi bilgilere daha az rastlandığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Pazar, Sağlıklı Yaşam, Fitness, Reklam, Marka İletişimi. 
KENAR KAYIT

Bürokrasiden Gündelik Hayata: Kamusal Bir Aktör Olarak Memur

Fatma Emren

Özet: Devlet ya da bürokrasiyi insan zihninde somutlaştıran tipleme memurdur. Kamusal bir aktör olan memur, devletin işleyişinde etkin bir rol oynamaktadır. Genellikle tarihsel bağlamda ele alınan memurun toplumsal yapı konumu ve rollerini anlamak açıklamaya çalışmak bu bakımdan önemlidir. Bu çerçevede memurların bürokrasiye bakışlarına, neden memuriyeti tercih ettiklerine, kamuoyunda memurlara karşı oluşan algılara değinmek gerekmektedir. Bu makalede böylesi bir gaye ile toplumda önemli yer eden memurların konumlarına, işlevlerine, gündelik hayatlarında yapıp ettiklerine, aile ilişkilerine vd. açıklık getirilmek ve memur tipolojisine dair bir bakış açısı kazanmak
istenmektedir.
 
Anahtar Kelimeler: Toplumsal Tip, Bürokrasi, Memur, Gündelik Hayat.

CKMP’den MHP’ye Ülkücü Hareketin Müzik ile İlişkisi (1960-1970’ler)

Selçuk Küpçük

Özet: Politik tarihimizin önemli mahfillerinden MHP ve ülkücü hareketin müzik çalışmalarına ilişkin ortaya konan metinler, ağırlıklı olarak tek yanlı bir tarihsel fotoğraf sunmaktadır. Oysa 1960’ların ikinci yarısından itibaren ülkücü hareketin müzik ile ilgili incelenmeye değer bir ilişkisi söz konusudur. Bu ilişki Türkiye’nin geçirdiği siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel süreçlere rağmen bir şekilde gelişerek ve dönüşerek günümüze değin uzanmıştır. Bu makalede 1960’lardan 1980’e kadar ülkücü hareketin politik müzik tarihimiz içerisindeki yerinin tespiti amaçlanmaktadır. Türkiye’de daha çok Türk solu üzerinden açıklanmaya çalışılan politik müzik tarihimizin bir tarafında da ülkücü hareketin varolduğu iddia edilmektedir. Ortaya konan plaklar, kasetler, üretilen marşlar, ozanlar, sanatçılar ve düzenlenen politik sanat etkinlikleri ülkücü örgütlenmenin 1980 öncesi müziği propaganda amaçlı olarak kullandığını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Ülkücü Hareket, CKMP, MHP, Müzik, Politika
HAYAT SAHNESİ

Cüzdan’dan Sanal Karta Kuşakların ve İktisadi İlişkilerin Dönüşümü

Ahmet Gökçen

Arka cebi odaya dönük bir biçimde kapı arkasındaki askılığın ikinci askısına ortadaki britten asılı pantolon, sadece evin ötesi için babanın kullandığı bir kıyafet değildir Y kuşağı için.

Fındıktan Öte, Fındıktan Ziyade: Mevsimlik İşçiler, Göç ve Kültürlerarası Etkileşim Üzerine

Adem Üstün Çatalbaş | Lütfi Bayraktar

 Hemen her tarım ürünü gibi meşakkatlidir fındık üreticiliği.

Altın Piyasasının Üç Sacayağı: Atölye, Çantacı, Vitrin

Fatih Akyüz

Altının doğada çok az bulunan bir element olması yüzlerce yıldır değerli bir maden olmasını sağlamaktadır.
KİTAPLIK

Dünyanın Yeni Aklı -Neoliberal Toplum Üzerine Deneme-

Aynur Yeşildağ

Dünyanın Yeni Aklı Neoliberal Toplum Üzerine Deneme başlığını taşıyan eser, Pierre Dardot ile Christian Laval’ın kitabıdır. Çalışma, sürekli tekrarlanan ekonomik krizlerin, kamusal alanın giderek bir şirket gibi işletilmesinin, hatta her bir bireyin başkasıyla olan ilişkisinde bir şirket gibi davranmasının bir “deliliğin” değil; parçaları bir araya getirilmesi gereken bir “aklın” sonucu olduğunu savunuyor.

İslam İktisadı ve Piyasa

Melek Coşgun Solak

 İçinde bulunduğumuz süreçte, mevcut iktisadi politikaların beklentilere ve ihtiyaçlara cevap veremediği gerçeği ile yüzleşmek kaçınılmaz olmuştur. Her dönem olduğu gibi bugün de insanlığın beklentisi adil ve kalıcı çözümler ile bu problemlerin ortadan kaldırılması, uygulanabilir politikaların oluşturulmasıdır.

Kalkınma Mücadelesi

Vefa Can Kaya

 Kavramlar sosyal bilimlerde karmaşık ve çok boyutlu olan toplumsal gerçekliğin bir veçhesini açıklamak ve anlamak amacına matuf olarak inşa edilirler. Dolayısıyla kavramlar operasyonel bir temele sahiptir.

Muhayyel Gelecekler

Fatma Konu

 Kapitalizmin yaşam tarzı üzerinde neredeyse köklü bir etkiye sahip olduğu bilinen bir genellemedir. Bu anlamda kalkınma, büyüme, gelişmeye ek olarak ekonomik krizlerin de kapitalizmin dinamikleri tarafından şekillendirildiğini söylemek abartı olamayacaktır.

Piyasa Yapmanın Yeni Yüzleri

Tuğba Akbulut

 Özetlemek gerekirse ,bu kitabın konusu,ülkemizde kentsel tüketim örüntülerini oluşturan etkenler ve bunların yarattığı kentsel mekanlar ve bu mekanların sorunları.

Şarlman, Hz. Muhammed ve Kapitalizmin Arap Kökenleri

Murat Gencer

 Geçmişten günümüze değin toplumlar bulundukları bölgenin yapısına ve içinde bulunulan koşullara göre farklı geçim kaynaklarını benimsemiştir. İlk çağlarda avcılık ve toplayıcılık ile başlayan bu serüven toprağın ekilmesi, ormanların kullanımı, madenlerin işlenmesi ve hayvanların evcilleştirilmesi ile devam etmiştir. Yaşanan bu süreçler neticesinde toplumların yapısında da çeşitli açılardan dönüşümler yaşanmaya başlamıştır.

Politik Ekonomi ve Modern Sosyal Teori: Bir Giriş Denemesi

Şeyma Sarıkaya

 Bugünün dünyasının sorunlarını anlayabilmek, şüphesiz geçmişin dünyasını bilmeyi gerektirir. Bugün var olan nosyonların tarihsel süreç içerisindeki etkileşimlerini ve dönüşümlerini incelemek sosyolojik çözümlemelere katkı sağlamaktadır.

Toplumu İfşa Etmek: Teşhir Toplumu Üzerine Analizler

Betul Çiçek

 Kökenlerini George Simmel’in çalışmalarında bulduğumuz duyu sosyolojisinin ülkemizdeki ilk örneği olan ‘Teşhir Toplumu: Bir Duyu Sosyolojisi Denemesi’ isimli bu çalışmada, günlük yaşantılarımız esnasında karşılaştığımız birtakım davranışlar, duyu organlarından olan göz organı ekseninde şekillendiği iddiasıyla ele alınmaktadır. İslam Can ve Ejder Ulutaş tarafından kaleme alınan ve Nisan 2021’de yayımlanan bu kitap, duyu sosyolojisi alanında ülkemizdeki ilgili literatürde ilk olması hasebiyle bir giriş mahiyetindedir.
 
Tüm Sayılar
Sosyoloji Divanı Kitaplığı
Basında Biz
Duyurular
Formlar
Satış Noktaları