Dijital Sosyoloji
Zülküf KARA
Bir “tahayyül etme” tarzı ya da alışık olduğumuz dünyayı bozma girişimi olarak sosyoloji, toplumsal dünyaya metaforik ağlarını atarken gündelik yaşam denizinden her zaman için anlamlar çıkarmaya çalışır. Metaforların yalnızca kavramsal araçlar olmayıp aynı zamanda dünyanın nasıl olduğu, ya da nasıl olabileceğine ilişkin yıkıcı gerçeklik imajıyla varlık kazandığı düşünüldüğünde dijital evrenin söz konusu metaforları daha da çoğalttığını söyleyebiliriz. Sosyal medya aracılığıyla sosyolojik düşünmenin, siber-zaman ve siber-mekan aralıklarında gidip gelmesiyle, dijital olana dair yepyeni bir dilin kurulması gerektiği de ortadadır
Yeni Toplumsal Bir Metin Olarak İnternet
Ünal ŞENTÜRK
Bugün dünya nüfusunun çoğu, sanayi sonrası değişim ve dönüşümlerin belirleyicisi
olduğu bir toplumsal aşama olan enformasyon toplumunda yaşamaktadır. Enformasyon
toplumu, ortaya çıkardığı yeni bir yapı ve işleyişle geçmiş benzerlerinden
ayrışmaktadır. Milyonlarca bilgisayar ve cep telefonundan dünya insanlarını birbirine
bağlayan internet, bu toplumsal aşamanın en önemli teknolojisi ve iletişim aracıdır. Bu
bağlamda internet ve beraberinde ilerleyen teknoloji, insan yaşam ve ilişkilerini değişim
ve dönüşüme zorlayarak yeni bir toplumsal yapı ve işleyiş ortaya çıkarmaktadır.
Dijital Dünyaya Teori Biçmek: Rizomatik Bağlantılar
İbrahim YÜCEDAĞ
Günümüzü tanımlama biçimlerinden biri olan “dijital dünya” yaşamımızın tüm alanlarında meydana gelen dönüşümün de ifadesidir. Kozmetikten, araç alım-satımına, ayakkabıdan kitap alımına kadar dokunarak-görerek gerçekleştirdiğimiz her eylem yerini internet üzerinden başka bir temas biçimine dönüştürmüştür. Banka hesaplarımızdaki milyonlarla somut olarak var olmayan ancak dijital olarak aldığımız değerli kâğıtların bir gecede birkaç katı değer kazandığı, gerçekliğin hiper-gerçekliğe dönüştüğü, ID’ler ya da nick nameler üzerinden tanımlamaların yapıldığı ve sosyal medya platformlarında yeni kimliklerin inşa edildiği 21. yüzyıl bu eksende bizlere yeni tartışma alanları açar: Somuttan bedenden veriye, mekânın ve zamanın yerinden edilmesi gibi.
Dijital Gözetim ve Yeni Medya Toplumsallığı Oyun (Game), Büyülenme (Captivation) ve Birey-Kaçlık (‘Dividuality’)
Ebru Thwaites DİKEN
Uluslar arası ölçekte yapılan veri madenciliği
istihbaratı milli olmaktan çıkarmış; buna binaen ulusal güvenliği korumak dijital
sınırları korumaya bağlı hale gelmiştir. Dijital gözetimde asker-devlet-şirket ittifakı,
gözetimin gizliliği ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan keyfiliği, ve öznenin potansiyel
şüpheli olarak inşası dijital gözetimde etik sorunsalı üzerinde düşünmeyi gerekli kılar.
İlk bakışta enformasyon teknolojileri etik bir meseleyi çağırmıyor gibi görünür. Bunun
bir sebebi öznenin gönüllü katılımına dayanması ve dijital platformlarda güvenlikle
eğlencenin bir araya gelmesidir.
Dijital Kimliği “Sınırlı” Düşünmek
Devrim ERTÜRK
Günümüzde en önemli iletişim aracı olarak internet ve ağ teknolojileri gelmektedir. İnternet sahip olduğu teknoloji sayesinde insanlar arasında hızlı bir iletişim sağlarken, insanların internete olan rağbetini arttırmaktadır. Bu tür bir yaygın ve geniş talep aynı zamanda yeni toplumsal ilişkiler de üretmektedir. Sanal mekanlarda üretilen sanal toplumsallıklarda bireyin büyük ölçüde idealize edilmiş bir kimlik ve dijital profil ile oluşturduğu ilişkiler göze çarpmaktadır. Kimliğin yeniden inşa edilme sürecinde bireyin bir özne olarak kendi kimliğini kurması, yeni iletişim teknolojilerinin bireye çok geniş bir özgürlük alanı sunduğu yönünde bir algı ortaya çıkarmaktadır. Bu gelişme, internetin kullanıcılarını birer özne olarak nasıl konumlandırdığı konusunu sorunsallaştırmaya değer hale getirmektedir.
Dijital Sosyoloji ve Metodoloji: Ne Kadar Yeni, Ne Kadar Tanıdık?
Z. Nurdan Atalay GÜNEŞ
2000lerle birlikte artan dijitalleşme ile sosyal ilişkiler- ekonomiden
politikaya; kültürden sanata kadar- önemli değişimler geçirmiş bu değişimler
sosyal bilim teorisi tarafından farklı şekiller okunmaya çalışılmıştır. Bu okumayla paralel
olarak da dijital alanda oluşan pratiklerin ve bilginin anlaşılmasına yönelik yeni
yöntemler geliştirilmiştir. Oldukça hızlı gelişen bir alan olan dijital yöntemlerin hepsi
tartışılmayacaktır. Seçilen örnekler olarak; Büyük Veri ve Dijital Etnografi üzerinde bu
yöntemlerin hem önceki yöntemlerle kurdukları ilişki hem de toplumsallığı anlama çabaları
incelenmektedir.
Sosyal Bilim Araştırmalarında Türkiye’de Veri Etiği Politikası: Sosyal Medya Ortamlarından Veri Toplanması
Mutlu BİNARK vd.
Son zamanlarda Türkiye’de sosyal bilim araştırmalarında sosyal medya ortamları üzerine yapılan araştırmalarda, özellikle bu ortamlardan kullanıcıların arayüzeydeki içerik üretimleri çeşitli uygulamalarla toplanmakta, veriler çeşitli şekillerde haritalanmakta, nitel veya nicel yöntemlerle analiz edilmektedir. Tüm bu araştırmalarda verinin toplanması ve kullanılmasında bazı etik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Sosyal medya ortamlarında araştırma etiği konusu üzerine başta Association of Internet Research’ın, İskandinav ülkelerindeki Etik Kurulları’nın (örneğin Araştırma Etiği için Norveç Ulusal Komitesi) çeşitli çalışma ve önerileri bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında Türkiye’de sosyal bilim araştırmalarında bir veri etiği politikasının olup olmadığı sosyal medya uygulamalarından verinin toplanması konusu özelinde ele alınmaktadır.
Voyörizm ve Teşhircilik Bağlamında Sosyal Medyanın Mahremiyet Sorunu: İnstagram ve Periscope Örneği
Yusuf YURDİGÜL - Türker ELİTAŞ
İletişim teknolojilerinin mekân, beden ve meta kavramları ile olan ilişkisi bağlamında
düşünüldüğünde mahremiyet konusu, voyörizmin sorunsallaştırdığı bir kavram
olarak ortaya çıkmaktadır. Mahremiyet kavramının etimolojisine bakıldığında
mekân konusu oldukça önemli görünür. Etimolojik olarak mahrem olanı/alanı beden
üzerinden çerçeveleyen temel unsur mekândır. Kitle iletişim araçlarının mekâna ilişkin
-neredeyse-sıfırlama işlevi mahrem olan bedeni tüketime dönük olarak kamusal hale
dönüştürmektedir. Gözetlemek, hatta kimi literatüre göre röntgencilik anlamına gelen
voyörizm kavramı da köken itibariyle yine mekâna ilişkindir. Başkalarına ait olan
mekânı dikizlemekten haz duymak aynı zamanda mekâna dair sınırları delip geçmenin
hazzına da ilişkindir. Kitle iletişim araçları bu haz sistematiğinin kurulması bağlamında
vayor ortamlar olarak mahrem olanı/alanı tehdit etmektedir. Özellikle sosyal medya,
bir rutine dönüştürmüştür.
Bir Uyarlama Denemesi: Dijital Oyunlarda Sahne
Sait GÜLSOY
Günümüz toplumları geçmişe oranla teknoloji ile harmanlanmış bir sosyalleşme sürecinde var olmaktadırlar. Sosyalleşme artık teknolojinin çevresinde veya içinde, onun içine doğru gerçekleşmektedir. Siber ağlar, günümüz toplumunda yapıların var olabilmesini ve insanların eyleyebilmelerini sağlayan önemli bir toplumsal boyutu oluşturmaktadır. Siber ağların oluşturduğu sanal gerçeklikler, gündelik yaşama ve toplumsal hayatın pek çok boyutuna yeni uğraklar sunmaktadır. Bu uğraklardan birisi dijital oyunlardır.
İnternet, Sosyal Medya ve Narsisizm
Vehbi BAYHAN
İnternette popüler bir araç olan sosyal medya, narsisizm kültürünü körüklemektedir.
Özellikle gençlerin aktif olarak kullandıkları sosyal medya, kendilerini teşhir ettikleri
ve aynı zamanda başkalarını röntgenledikleri bir mecraya dönüşmüş durumdadır. Y
veya milenyum kuşağı gençleri “Ben nesli” olarak tanımlanmaktadır. İnternet ve sosyal
medya bağımlılığı oranı gün geçtikçe artmaktadır. Bu çalışmada gençliğin sosyal medya
kullanma alışkanlığı ile narsistik kişilik özellikleri araştırma bulguları bağlamında irdelenmektedir.