TR
 
EN
 
Hakkında | Amaç ve Kapsam | Etik İlkeler ve Yayın Politikası | Yazım Kuralları | Değerlendirme Süreci | Editör, Yayın ve Danışma Kurulu | Dizin | İletişim
 
1. SAYI
2. SAYI
3. SAYI
4. SAYI
5. SAYI
6. SAYI
7. SAYI
8. SAYI
9. SAYI
10. SAYI
11. SAYI
12. SAYI
13. SAYI
14. SAYI
15. SAYI
16. SAYI
17. SAYI
18. SAYI
19. SAYI
20. SAYI
21. SAYI
22. SAYI
23. SAYI
 
 
20. SAYI // EĞİTİM

DİVAN KALEMİ

Sosyoloji Divanı 10. yılında 20. sayısı ile okuyucusuyla buluşuyor. Dosya:
EÄŸitim. AdemoÄŸlunun tarihsel serüveninin kadim mevzularından biri daha divanın kalemine misafir… BaÅŸlangıçta kelamın olduÄŸu ve kalemle yazmayı öÄŸreten sonsuz kerem sahibinin insana bilmediklerini öÄŸrettiÄŸi günden modern zamanlara güncelliÄŸini kaybetmeyen kadim bir tartışma konusu eÄŸitim. Ä°nsan-ı kamile kapı aralayan bir kendini bilme faaliyetinden ulus devlet inÅŸa sürecinin katalizörlüÄŸüne, ontolojik krizlerden paradigma dönüÅŸümüne, özgürlükten zorunlu eÄŸitime, eÅŸitsizliklerden rekabete, ahlaktan ideolojiye, müfredattan materyale, yapay zekadan metaverse’e sayısız tartışmanın odağında eÄŸitimi bulmak mümkün. Elbette tek bir dosya da tüm bu konulara cevap bulmak mümkün deÄŸil. Bununla birlikte EÄŸitim Dosyası konu ile ilgili kadim tartışmalardan güncel meselelere etrafını cami aÄŸyarını mani bir çerçeve ve analitik bir perspektif sunmayı hedefliyor.
 
Dosya editörü Adem Ä°nce, “Maziden Atiye EÄŸitim DüÅŸüncesinin Anatomisi” baÅŸlıklı makalesinde kadim zamanlardan günümüze eÄŸitim düÅŸüncesinde dönüÅŸümlerin serüveninin mahiyetini tartışıyor.
 
Mustafa Gündüz, Türk modernleÅŸmesinde eÄŸitimin rolünü Bernard Lewis’in Modern Türkiye’nin DoÄŸuÅŸu, Niyazi Berkes’in Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸlaÅŸma ve Hilmi Ziya Ülken’in Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸ DüÅŸünce Tarihi eserleri üzerinden inceliyor. Zekeriyya UludaÄŸ ve Olcay Bayraktar, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kültür ve medeniyetin zihniyet oluÅŸumuyla iliÅŸkisini, kültür ve medeniyet üzerinden inÅŸa edilen toplumsal deÄŸiÅŸimin eÄŸitimdeki yansımalarını Türkiye’de EÄŸitim Teorisi baÄŸlamında tartışıyor. Fatih Uyar Türk modernleÅŸmesinin ulus merkezli kimlik inÅŸasında eÄŸitimin rolünü ÇalıkuÅŸu, Vurun Kahpeye ve Ankara eserlerinde, topluma önerdiÄŸi kadın öÄŸretmen karakterleri merkeze alarak tahlil ediyor.
 
“EÅŸitsizlik Tartışmaları BaÄŸlamında “Yarışı” Kazanmak ya da Kaybetmek: EÄŸitimde Ä°ÅŸte Tüm Mesele Bu!” baÅŸlıklı makalede Taner Atmaca ve Eslem Arslan Bourdieu’nün kavramsal repertuvarı etrafında Türkiye’de sınava dayalı “eÄŸitimsel yarışın” ürettiÄŸi eÅŸitsizliklere teorik olarak dikkat çekiyorlar.
 
Arı kovanına çomak soktukları yazılarında Ali Baltacı ve Bulut DoÄŸan eÄŸitim
bilimleri akademisinin ve eÄŸitim araÅŸtırmalarının niteliÄŸine yönelik eleÅŸtirel
bir analiz yapıyorlar.
 
Ahmet DaÄŸ, siber dünyada Metaverse ve Yapay Zekâ gibi teknolojik imkanların,
eÄŸitim-öÄŸretimde meydana getireceÄŸi dönüÅŸümlere, Yapay Zeka ve Metaverse çalışmalarının can vereceÄŸi Eduaintment eÄŸitim tarzını konu ediyor.
 
Ali Öztürk, eÄŸitimin felsefesi ve uygulamaları arasındaki karmaÅŸayı ele alırken Ä°brahim Hakan KarataÅŸ, modern okulun geçirdiÄŸi dönüÅŸümleri dönemleÅŸtiriyor ve bugün için dönüÅŸümün toplumsal yönünü çözümlemeye çalışıyor.
 
SöyleÅŸi köÅŸesinde keyifli ve bir o kadar da özgün bir sohbet okuyucusunu bekliyor. Alanın duayen isimlerinden Kanada McMaster Üniversitesi’nden Prof. Henry Giroux ile eÄŸitim kavramının ne’liÄŸinden modern dönemde eÄŸitimin nerde ve nasıl konumlandırıldığına, modern süreçlerle iliÅŸkisine, paradigma deÄŸiÅŸiminden ürettiÄŸi özgün kavramlara geniÅŸ bir yelpazede konuÅŸuyoruz.
 
Kenar Kayıt bölümünde ise üç makale yer alıyor. Muhammed Esat AltıntaÅŸ, medreseden üniversiteye din eÄŸitiminin tarihsel serüveninin Ahmet Hamdi Akseki örneÄŸinden hareketle ele alıyor. Hanife Özyer Aksaray ise yaÅŸlılık-sosyal inÅŸa iliÅŸkisinde, yaÅŸlı bireylerin yaÅŸam deneyimleri ve bu deneyimleri nasıl ve hangi semboller aracılığıyla yeniden ürettiklerini saha verilerinden hareketle analiz ediyor. Saha araÅŸtırması verilerine dayalı bir diÄŸer makale Ferda Öney’e ait. Çalışma da tandır ekmeÄŸi üreticisi ve iÅŸçisi konumunda bulunan kadın emeÄŸinin tezahürleri sorgulanıyor.
 
Hayat Sahnesi bölümünde Kasım Küçükalp, klasik, modern ve postmodern dünyada eÄŸitim anlayışının nasıl bir içerik kazandığını varlık-oluÅŸsal ufkun dönüÅŸümü baÄŸlamında ele alıyor. Murat Bozkurt, sinemanın sözde muhalif ideolojik iÅŸleyiÅŸini modern eÄŸitim ile iliÅŸkisi üzerinden çözümlüyor. Abdulbaki DeÄŸer, “Baskın hikâyeyi gerçek hikâye sanmak” baÅŸlıklı yazısında “insan dünyası”na iliÅŸkin çok kritik ve iddialı bir eÅŸiÄŸe kapı aralıyor. Ä°smail Güler ise eÄŸitim paradigmasının iÅŸleyiÅŸini konu ediyor.
 
Kitaplık bölümünde ise klasiklerin ve yeni yayınların yer aldığı zengin içeriklere
sahip altı eserin kritiği yapılıyor.
 
Selam ile…
 
 
 

İÇİNDEKİLER

7 Divan Kalemi
 
9 DOSYA
 
11 Maziden Atiye EÄŸitim DüÅŸüncesinin Anatomisi / Adem Ä°nce 
21 Türk ModernleÅŸme Anlatısında / Tarih Yazımında EÄŸitim / Mustafa Gündüz
43 Kültür, Medeniyet ve Zihniyet Ä°liÅŸkisinde Türkiye’de EÄŸitim Teorisinin OluÅŸum Dinamikleri Zekeriyya UludaÄŸ | Olcay Bayraktar 
63 Cumhuriyetin KuruluÅŸ Yıllarında “Kadın ÖÄŸretmen Karakterler” ÖrnekliÄŸinde EÄŸitimden Beklentiler / Fatih Uyar 
79 EÅŸitsizlik Tartışmaları BaÄŸlamında “Yarışı” Kazanmak ya da Kaybetmek: EÄŸitimde Ä°ÅŸte Tüm Mesele Bu! / Taner Atmaca | Eslem Arslan
93 Arı Kovanına Çomak Sokmak: EÄŸitim Bilimleri Camiası ve EÄŸitim AraÅŸtırmalarının EleÅŸtirel Bir Analizi / Ali Baltacı | Bulut DoÄŸan
113 Yapay Zeka, Metaverse ve EÄŸitim / Ahmet DaÄŸ 
125 Yeni Ä°nsan Biçimleri ve Yeni EÄŸitim Modellerinin Krizi: Bir Ä°nsan mı Yaratmak, Yoksa Yaratık mı? / Ali Öztürk 
141 Toplumsal DeÄŸiÅŸim BaÄŸlamında Okulun DönüÅŸümü / Ä°brahim Hakan KarataÅŸ
 
153 SÖYLEŞİ
155 SöyleÅŸi / Prof. Henry Giroux
 
171 KENAR KAYIT
173 Ahmet Hamdi Akseki ve Medrese’den Dârulfünûn’a Yüksek Din ÖÄŸretiminin Serencamı / Muhammed Esat AltıntaÅŸ 
185 YaÅŸlılığın Sosyal Ä°nÅŸasında Deneyimlerin Rolü / Hanife Özyer Aksaray 
201 Emek, Ekmek ve Kadın: MuÅŸ Tandır Evlerinde Çalışan Kadınlar AraÅŸtırması / Ferda Öney
 
227 HAYAT SAHNESÄ°
229 Modern ve Postmodern Zamanlarda EÄŸitimin Varlık-OluÅŸsal Ufkundaki DönüÅŸüm Üzerine Bir Deneme / Kasım Küçükalp
235 Okulsuz Toplum DüÅŸüncesi BaÄŸlamında Ä°zleyicinin EÄŸitilerek Sisteme Dahil Edilmesi / Murat Bozkurt
247 Baskın Hikâyeyi Gerçek Hikâye Sanmak! / Abdulbaki DeÄŸer
255 EÄŸitim Paradigması: Ölçü Almadan Elbise Dikmek / Ä°smail Güler
 
261 KÄ°TAPLIK
263 Durkheim ve Modern EÄŸitim - Geoffrey Walford & W.S.F. Pickering / Serdem Aras 
269 EÄŸitim Üzerine - Aristo / Ömer Acar 
275 EÄŸitim Üzerine - Zygmunt Bauman / Ezgi Kızılkaya 
283 AptallaÅŸtıran EÄŸitim - John Taylor Gatto / Merve Sultan Akçakaya 
289 EleÅŸtirel EÄŸitim ve Marksizm - Dave Hill / Betül Özkan Åžahin 
293 Eğitim Üzerine Mektuplar - Jiddu Krishnamurti / Hatice İslamoğlu Erdem
 
299 Yazım Kuralları
300 DeÄŸerlendirme Süreci
301 Etik Ä°lkeler
302 Yayın Politikası
DOSYA

Maziden Atiye Eğitim Düşüncesinin Anatomisi

Adem Ä°nce

Özet: EÄŸitim en genel anlamıyla insanın karakterini inÅŸa etme faaliyeti olarak tanımlanabilir. Toplumsal bir varlık olan insanın yeryüzündeki diÄŸer varlıklardan farklılaÅŸan bir biçimde kendini ve çevresini bilmeye/tanımaya olan ihtiyacı, eÄŸitimi her daim en temel insani olgulardan biri yapmıştır. Ä°nsanın varlığı kadar kadim bir gerçeklik olan eÄŸitimin niteliÄŸi meselesi ise insanın yeryüzündeki konumu ve insana yüklenen anlam ile paralel bir zeminde ÅŸekillenmiÅŸtir. Antik/kadim dünyada insanın dikey iliÅŸkiler temelinde konumlandırıldığı kozmolojik yaklaşım dâhilinde bir kendini bilme faaliyeti olarak görülen eÄŸitim, yatay iliÅŸkiler üzerinden endüstriyelleÅŸmeyle tahkim edilmiÅŸ modern toplumsal düzen içerisinde içsel bir süreç olmaktan çıkarak daha çok davranış deÄŸiÅŸikliÄŸi zemininde ele alınan dışsal bir süreç hâline evrilmiÅŸtir. EÄŸitimin organik bir süreç olmaktan çıkarılıp teknik bir düzleme aktarılması, insani bir uÄŸraÅŸ alanı olarak eÄŸitim düÅŸüncesinde ciddi dönüÅŸümlere sebebiyet vermiÅŸtir. Bu makale, eÄŸitimin maziden atiye doÄŸru sürmekte olan bu serüveninin mahiyetini ana hatlarıyla ele almayı amaçlamaktadır. 
 
Anahtar Kelimeler: eÄŸitim, antik/kadim eÄŸitim, modern eÄŸitim, kendini bilmek, maarif, Bildung

Türk Modernleşme Anlatısında /Tarih Yazımında Eğitim

Mustafa Gündüz

Özet: Modern devlet ve toplumların oluÅŸmaya baÅŸlamasından bugüne yaÅŸananların toplumsal kurumlar baÄŸlamında incelenmesine modernleÅŸme anlatısı denilir. Türkiye’nin üç asra yaklaÅŸan modernleÅŸme tarihini araÅŸtırmak 1960’larda baÅŸlamıştır. O günden bu yana çok sayıda araÅŸtırma yapılmıştır. Türkiye’nin modernleÅŸme anlatılarında siyaset, ekonomi, ordu, saÄŸlık, basın ve edebiyat daima ön planda olmuÅŸtur. Toplumsal deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸümde önemli yeri olan eÄŸitimin modernleÅŸme anlatılarında ne kadar yer aldığı ise merak konusudur. Bu yazıda Türk modernleÅŸmesini oldukça kapsamlı anlatan ve yayımlandığı tarihten bu yana geniÅŸ çevrelerde etkili olan üç ana metnin eÄŸitime ne kadar yer verdiÄŸi araÅŸtırılmıştır. Bernard Lewis’in Modern Türkiye’nin DoÄŸuÅŸu (1960), Niyazi Berkes’in Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸlaÅŸma (1964) ve Hilmi Ziya Ülken’in Türkiye’de ÇaÄŸdaÅŸ DüÅŸünce Tarihi (1966) eserleri eÄŸitime verdikleri yer açısından incelenmiÅŸtir. Literatür tarama yöntemine dayanan araÅŸtırmada, her üç metnin modernleÅŸme anlatısında eÄŸitime farklı düzeyde yer verdiÄŸi görülmüÅŸtür.
 
Anahtar kelimeler: ModernleÅŸme anlatısı, Türkiye’de modernleÅŸme, Bernard Lewis, Niyazi Berkes,
Hilmi Ziya Ülken.

Kültür, Medeniyet ve Zihniyet İlişkisinde Türkiye’de Eğitim Teorisinin Oluşum Dinamikleri

Zekeriyya UludaÄŸ & Olcay Bayraktar

Özet: Ä°nsan, yaÅŸadığı hayatı geleceÄŸe miras bırakmak amacıyla ölümsüzleÅŸtirmek ister. Ä°htiyaçlarını günün ÅŸartları içerisinde kabul edilebilir ölçüler içerisinde karşılamak zorundadır. Bu çabalar çeÅŸitli ve çok boyutlu olduÄŸu gibi insanlığın kültür ve medeniyet oluÅŸturmasıyla iliÅŸkilidir. Kültür ve medeniyetin zihniyet oluÅŸumuyla baÄŸlantısı eÄŸitim açısından temel problemdir. Ä°nsanın, beden ve ruhla birlikte var olduÄŸunu savunan yaklaşımlar olduÄŸu gibi onu sadece bedeni yönden ele alan yaklaşımlar da mevcuttur. Bu iki yaklaşım eÄŸitim teorileri açısından ilkesel bir farklılaÅŸmadır. Osmanlı’da devlet ve aydın kesim, belirli bir tarihten sonra, yönünü Batıya çevirmiÅŸtir. Bu süreç, Cumhuriyet’le devam etmiÅŸtir. Ancak BatılılaÅŸma çabaları baÄŸlamında eÄŸitimi ve toplumsal yaÅŸamı ilgilendiren birtakım farklılıklar ortaya çıkmıştır. YaÅŸanan durum kültür ve medeniyetin asli unsurlarından bir kopuÅŸ olarak ifade edilebilir. Bunun toplumsal ve kurumsal hayata belirli yansımaları olmuÅŸtur. FarklılaÅŸma ve kopuÅŸ kültür, medeniyet, zihniyet gibi kavramlara yüklenen anlamlar itibariyle de ele alınabilir. Bu baÄŸlamda, çalışma kültür ve medeniyet sayesinde inÅŸa edilen hayattaki deÄŸiÅŸimin eÄŸitimdeki yansımalarını çözmeyi amaçlamaktadır. 

Anahtar kelimeler: EÄŸitim, bilim, kültür, medeniyet, zihniyet

Cumhuriyetin Kuruluş Yıllarında “Kadın Öğretmen Karakterler” Örnekliğinde Eğitimden Beklentiler

Fatih Uyar

Özet: EÄŸitim kültürel ve sosyal birikimin, tecrübenin üretilmesinde, yaÅŸatılmasında, gelecek kuÅŸaklara
aktarılmasında, bireyin ve toplumsal yapının inÅŸa sürecinde göz ardı edilemez etki alanına sahiptir. Kadim medeniyetler eÄŸitimde insanın içsel yolculuÄŸuna, ruhsal terbiyesine ve özünün kuvvetlendirilmesine önem verirken modern devletlerin kuruluÅŸuyla ortaya çıkan ulus merkezli siyasal aygıtlar, yapılar, iktidarlar eÄŸitimi vatandaÅŸların ideolojik açıdan biçimlendirilmesine dönük bir araç olarak konumlandırırlar. Osmanlı Devleti’nin siyasal sahneden ayrılmasıyla beraber kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti ulus merkezli kurumsal bir kimliÄŸe ve yapılanmaya sahiptir. ModernleÅŸme, çaÄŸdaÅŸlaÅŸma merkezli inkılap hareketleriyle Türk milletini ileri medeniyetler safına ulaÅŸtırma kaygısı içerisinde olan cumhuriyet kadroları için eÄŸitim ulusal bilincin ve ulus merkezli kimlik inÅŸasının önemli bir aracı durumundadır. EÄŸitimin muhtevasının, yönteminin, niteliÄŸinin önemsendiÄŸi bu dönemde eÄŸitim sürecini yönetecek kiÅŸilere hassasiyet gösterilir ve özellikle kadın öÄŸretmenlerin yetiÅŸtirilmesine ehemmiyet verilir. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında eÄŸitim alanında yaÅŸanan bu geliÅŸmeler sesini edebiyat dünyasında hissettirmeye baÅŸlar. ReÅŸat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar ve Yakup Kadri KaraosmanoÄŸlu’nun temsilcisi olduÄŸu erken Cumhuriyet dönemi Türk romanı yeni kurulan cumhuriyetin eÄŸitim sahasındaki politikalarını ve tercihlerini itibari aleme taşır. Bu çalışmada ismi anılan yazarların ÇalıkuÅŸu, Vurun Kahpeye ve Ankara eserleri, topluma önerdiÄŸi kadın öÄŸretmen karakterler bakımından baÅŸkiÅŸiler merkeze alınarak tahlil edilecektir.
 
Anahtar Kelimeler: EÄŸitim, ulus devlet, roman, ÇalıkuÅŸu, Vurun Kahpeye, Ankara.

Eşitsizlik Tartışmaları Bağlamında “Yarışı” Kazanmak ya da Kaybetmek: Eğitimde İşte Tüm Mesele Bu!

Taner Atmaca & Eslem Arslan

Özet: EÄŸitim eÅŸitsizlikleri pek çok yönüyle kendini gösteren önemli bir pedagojik ve aynı zamanda sosyolojik bir sorundur. Bu sorunun ortadan kaldırılmaması insan kaynağının verimli ÅŸekilde kullanılmaması anlamına gelmektedir. EÄŸitim eÅŸitsizlikleri sadece nedenler ekseninde ele alınacak boyutta bir konu deÄŸil, sonuçları ve etkileri etrafında da deÄŸerlendirilmek durumundadır. Günümüzde sınava dayalı eÄŸitim anlayışının özellikle Türk eÄŸitim sisteminde meydana getirdiÄŸi derin pedagojik krizler ve eÅŸitsizlikler ağırlıklı olarak belirli dezavantajlı kesimleri olumsuz etkilemektedir. Ancak var olan eÄŸitimdeki sistem, herkesi tıpkı aynı eÄŸitim kalitesiyle eÄŸitilmiÅŸ gibi kabul ederek aynı “yarışa” tabi tutmaktadır. Bu durumda da bazı eÅŸitsizliklerin olması kaçınılmazdır. Bu çalışmanın temel amacı Bourdieu’nün kavramsal repertuvarı etrafında Türkiye’de sınava dayalı “eÄŸitimsel yarışın” ürettiÄŸi eÅŸitsizliklere teorik olarak dikkat çekmektir. 

Anahtar Kelimeler: EÄŸitim eÅŸitsizlikleri, eleme, kültürel sermaye, sınav

Arı Kovanına Çomak Sokmak: Eğitim Bilimleri Camiası ve Eğitim Araştırmalarının Eleştirel Bir Analizi

Ali Baltacı & Bulut Doğan

Özet: Bu çalışma eÄŸitim bilimleri akademisinin ve eÄŸitim araÅŸtırmalarının güncel durumundan hareketle eleÅŸtirel bir analiz yapmaya çalışmaktadır. Bu noktada eÄŸitim bilimlerinin içinde olduÄŸu epistemolojik ve ontolojik krizin arka planı ele alınmış, alanda yaÅŸanan sorunlar öz halinde deÄŸerlendirilmiÅŸtir. EÄŸitim bilimleri akademisyenlerinin yaÅŸadığı kadro sorunları, alana hükmeden paradigmaların etik dışı uygulamaları, hak kayıpları, siyasetin baskısı gibi etkenlerle akademik yaÅŸam özerkliÄŸini yitirmektedir. Ayrıca özellikle son dönemde yoÄŸun artış gösteren eÄŸitim araÅŸtırmalarının niteliÄŸi, bu araÅŸtırmalarda kullanılan benzer yöntemler ve araÅŸtırmaların etkililiÄŸi de ele alınmış; bu kapsamda eÄŸitim bilimleri akademisyenlerinin temel motivasyonunun akademik teÅŸvik, ek ders ve akademik yükselme kriterleri olduÄŸu, lisansüstü eÄŸitim döneminden itibaren doçentlik kriterlerini karşılamaya yönelik çalışmalar sürdürüldüÄŸü ve bu çalışmaların büyük çoÄŸunluÄŸunun yüzeysel, sığ ve eÄŸitim bilimine katkı sunmayan nitelikte olduÄŸu tartışılmıştır.
 
Anahtar Kelimeler: Eğitim, eğitim bilimleri, akademisyen, araştırma, etik.

Yapay Zeka, Metaverse ve EÄŸitim

Ahmet DaÄŸ

Özet: Dünyada birçok ÅŸeyin deÄŸiÅŸmesine raÄŸmen belki de en az deÄŸiÅŸenlerden birinin, eÄŸitim-öÄŸretim yöntemleri ve araçları olduÄŸu söylenebilir. EÄŸitim-öÄŸretimde en radikal deÄŸiÅŸiklerden biri 2019 yılında ortaya çıkan Covid-19 salgınıyla oldu. Salgınla birlikte “Sınıf, ÖÄŸrenci ve ÖÄŸretmen” kavramları, sermaye tabana sahip olan sanal düzleme (Zoom, Meet, Teams vs.) taşındı. 2021 yılında Facebook’un kurucusu Zuckerberg, ÅŸirketlerini “Meta” adında toplayacağını ve Metaverse platformunu kuracağını söylediÄŸinde ticaret ve eÄŸlence sektöründeki firmalar, hemen platform satın alma ve kurma iÅŸine girdiler. Metaverse platformu, eÄŸitimin önemli parçası hâline geleceÄŸi gibi Yapay Zeka çalışmalarının geliÅŸmesi de eÄŸitimi ÅŸimdiden etkilemeye baÅŸlamıştır. Siber âlem ile YZ uygulamalarının kesiÅŸmesine ilaveten insan zihni ile zeki makinelerin birleÅŸmesi olan teknolojik tekillik, eÄŸitimin tüm yapısını deÄŸiÅŸtirecek radikal bir teknoloji türüdür. Mevcut eÄŸitim-öÄŸretim biçimi tüm teknolojik dönüÅŸümlerine karşın “sıkıcı” ve “tekdüze” kalmaktadır. EÄŸitim-öÄŸretim, söz konusu bu mevcut biçiminden YZ ve Metaverse vb. teknolojik çalışmalarla kurtularak son yıllarda pratik eÄŸitim-öÄŸretim tarzı olarak geliÅŸtirilen Edutaintment/ EÄŸit-eÄŸlence sürecine taşınmaktadır. Bu çalışmada; eÄŸitim-öÄŸretimin geldiÄŸi süreçte Metaverse ve Yapay Zekâ gibi teknolojik imkanların, eÄŸitim-öÄŸretimde meydana getireceÄŸi dönüÅŸümlere, YZ ve Metaverse çalışmalarının can vereceÄŸi Eduaintment eÄŸitim tarzına deÄŸinilecektir.
 
Anahtar Sözcükler: EÄŸitim-öÄŸretim, yapay zeka, metaverse, teknolojik tekillik, edutaintment.

Yeni İnsan Biçimleri ve Yeni Eğitim Modellerinin Krizi: Bir İnsan mı Yaratmak, Yoksa Yaratık mı?

Ali Öztürk

Özet: Küresel ve postmodern dönem birçok kadim yapının alışkanlık ve sistematiÄŸini yeniden yapılanmaya zorluyor. Bunlardan birisi de modern döneme ait katı ideolojik ve sistematik gönderilerin pragma ve konjonktür merkezli esnetilmesi sorunudur. Ancak yeni dönem paradigmasız teknoloji ve fabrik ürünlerin gerçekte kendine özgü subliminal (bilinçdışı) deÄŸerler ve sistematikler içerdiÄŸi de ıskalanmaktadır. Hızla yayılan ve bütün eÄŸitim kurumlarını rehin alan tekno-eÄŸitim materyal ve müfredatları, modellenmeye çalışılan öÄŸretim programları vb. birçok üretim ve teklif alanı gerçekte katı birtakım kabullerin yan ürünleridir. Buna baÄŸlı olarak ne tür bir insan meydana getirmek istediÄŸi ya da ne türden insanın üretimlerine kaynaklık ettiÄŸi anlaşılması gerekmektedir. Nitekim son dönemde öne çıkarılan kimi deÄŸerlerin eÄŸitime yansıtılmak istenmesi, buna baÄŸlı olarak insanileÅŸtirme ve teknolojik aklın beslediÄŸi hikâye arasında uzlaÅŸmaz bir çatışmanın olduÄŸu dikkate deÄŸer biçimde göze çarpmaktadır. Bu çalışma çağımız insanını ve onun tüm iliÅŸki ve üretimlerini etkileyen dijitalleÅŸme süreçlerinin Ä°majoloji disiplinin metot ve imkanlarıyla incelenmesi, anlaşılması ve imkanlarından faydalanılmasını saÄŸlar. KarşılaÅŸtırmalı teorik bir çalışma olmakla birlikte toerize etme becerisi içermektedir. Buna baÄŸlı olarak yeni kavramlar ve modeller teklif edilmiÅŸtir. 

Anahtar Kelimeler: Yeni Ä°nsan, Yeni EÄŸitim, Dijitalizm, EÄŸitim Teknolojiler, Ä°majoloji

Toplumsal Değişim Bağlamında Okulun Dönüşümü

Ä°brahim Hakan KarataÅŸ

Özet: Modern okulun çaÄŸdaÅŸ beklentileri karşılamakta yetersiz kaldığı ve dönüÅŸmesi gerektiÄŸine dair beklenti ve tartışmalar devam etmektedir. Okulun bir toplumsal kurum olduÄŸu gerçeÄŸinden yola çıkıldığında okulun dönüÅŸümü için toplumun dönüÅŸmüÅŸ olduÄŸunu kabul etmek ve toplumsal dönüÅŸümün bir gereÄŸi olarak da okulun dönüÅŸümünü analiz etmek gerekir. Bu araÅŸtırmada, okulun dönüÅŸümüne yönelik toplumsal talebi anlamaya dair bir arayış söz konusudur. Bu kapsamda modern okulun geçirdiÄŸi dönüÅŸümler dönemleÅŸtirilerek incelenmiÅŸ, bugün için dönüÅŸümün toplumsal yönü çözümlenmeye çalışılmıştır. Yapılan analizler sonucunda toplumsal dönüÅŸümün okula yansımalarını çözümlemek için daha fazla veri ve araÅŸtırma sonucuna gereksinim olduÄŸu, toplumsal dönüÅŸümün okula yansımalarını bütün toplumlar için genellemenin mümkün olmadığı görülmemektedir. Ancak dönüÅŸen toplumun talep ettiÄŸi okulun genel olarak akademik iÅŸlevlerinin ötesinde iyi olma halini, psiko-sosyal dayanıklılığı, belirsizliklerle yaÅŸama becerilerini, rehberlik ve yönlendirmeyi, yaÅŸam boyu geliÅŸmeyi, doÄŸal, sosyal ve küresel sürdürülebilirliÄŸi önceleyen yaÅŸam alanları olmaya yöneldiÄŸine dair iÅŸaretler görülmektedir. 

Anahtar Kelimeler: Modern okul, okulun dönüÅŸümü, toplumsal deÄŸiÅŸim.
SOHBET

Prof. Henry Giroux

İngilizceden tercüme eden: Ömer Faruk Akman

"YavaÅŸ yaÅŸamayı ve tefekkür etmeyi mümkün kılan aykırı bir dünya düzeni hayal edemeyen bir toplum, otoriter kapitalizmin, neoliberalizmin ve potansiyel olarak faÅŸizmin yanında yer alan bir toplumdur.”
KENAR KAYIT

Ahmet Hamdi Akseki ve Medrese’den Dârulfünûn’a Yüksek Din Öğretiminin Serencamı

Muhammed Esat Altıntaş

Özet: XVIII.asrın son çeyreÄŸinde mektepleÅŸme süreciyle baÅŸlayan, Tanzimat’tan itibaren yaygınlaÅŸan modern mektepler sebebiyle eÄŸitim ve öÄŸretim ikili yapıya geçmiÅŸtir. II. MeÅŸrutiyet’in ilanı ile birlikte oluÅŸan hürriyetçi ortamda medreselerin yetersizliÄŸine iliÅŸkin bizzat medrese içerisinden eleÅŸtiriler yöneltilmiÅŸ, medreseleri ıslah adına çeÅŸitli çalışmalar yapılmıştır. Bir yandan geleneksel olanın ıslahına yönelik bu çalışmalar yapılırken diÄŸer yandan geleneksel olanın tamamen dışında yeni bir yapılanmaya da gidilmiÅŸ, bu baÄŸlamda Dârulfünûn’da Ulûm-ı Âliyye-i Dîniyye (Ulûm-ı Åžerîyye) fakülteleri ihdas edilmiÅŸtir. Osmanlı’da ilmiye sınıfının ve medreselerin modernleÅŸme süreçleriyle birlikte ciddi deÄŸiÅŸimlere uÄŸradığı bu süreçte yetiÅŸmiÅŸ önemli isimlerden birisi de Ahmet Hamdi Akseki’dir. Akseki, klasik medrese eÄŸitimi almanın yanında Dârulfünûn Ulûm-ı Âliyye-i Dîniyye Åžubesi, Dârul Hılâfetil Aliyye Medresesi ve Medresetül Mütehassısîn gibi modern mekteplere de devam ederek geleneksel ve modern eÄŸitim kurumlarını yakından tecrübe etmiÅŸtir. Hem bir medreseli olan hem de Dârulfünûn Ä°lahiyat Åžubesi ile irtibatı olan Akseki’nin yüksek öÄŸretim tedrisatını tamamladığı yıllar, medrese ıslahatının yapıldığı, Dârulfünûn Ulûm-ı Åžerîyye ÅŸubesinin medrese ile birleÅŸtirilerek Dârul Hılâfetil Aliyye Medresesi’nin açıldığı, medrese ile üniversite ve dini ilimlerle seküler ilimler arasında iliÅŸkilerin kurulmaya çalışıldığı döneme tekabül etmesi açısından mühimdir. Bu makalede hem medreselerin ıslahıyla ilgili çalışmalara hem de medreseden Dârulfünûn’a geçiÅŸ süreçlerine Ahmet Hamdi Akseki’nin hayatı üzerinden bakılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Ahmet Hamdi Akseki, Medrese, Mektep, Dârulfünûn, Yüksek Din ÖÄŸretimi.

Yaşlılığın Sosyal İnşasında Deneyimlerin Rolü

Hanife Özyer Aksaray

Özet: YaÅŸlılık, bir deneyimdir ve bu deneyim çok sayıda faktörden etkilenir. Konu, makro olarak sosyal bilimlerde, mikro olarak ise sosyoloji ve sosyal hizmetler açısından büyük önem arz etmektedir. SaÄŸlık bilimlerinde, yaÅŸlanma ve bunun beraberinde getirdiÄŸi saÄŸlık sorunları olarak ele alınan yaÅŸlılık, sosyal bilimler alanında kendine 2005 yılından sonra daha fazla yer bulmuÅŸtur. Sosyoloji, yaÅŸlılığın toplumsal yönünü ve mekân aidiyet iliÅŸkisini ele alırken sosyal hizmet bölümleri yaÅŸlılıkta barınma, bakım, evde bakım, gündüzlü bakım hizmetleri, beslenme ve fiziki deformasyon konularıyla ilgilenmektedir. Makalemizde yaÅŸlılık sürecinde deneyimlerin rolü tartışılmaktadır. Çalışmada yaÅŸlılık alanındaki sınırlı literatüre baÄŸlı kalınarak yaÅŸlılık kavramları, yaÅŸlılıktaki sembolleri ve sosyolojik açıdan yaÅŸlanma kuramları ile yaÅŸlanmanın sosyal sembol ve rollerle nasıl oluÅŸtuÄŸu araÅŸtırılmıştır. YaÅŸlılık-sosyal inÅŸa iliÅŸkisinde, yaÅŸlı bireylerin yaÅŸam deneyimleri, bunu sosyal iliÅŸkilerinde nasıl ve hangi semboller aracılığıyla yeniden ürettikleri, sonraki nesillere nasıl aktardıklarına ve kendi yaÅŸantı dünyasındaki önemine deÄŸinilmektedir. Anahtar Kelimeler: YaÅŸlılık, sosyal inÅŸa, yaÅŸam deneyimi, öÄŸrenilen deneyim, aktarılan deneyim

Emek, Ekmek ve Kadın: Muş Tandır Evlerinde Çalışan Kadınlar Araştırması

Ferda Öney

Özet: Ülkemizde kadın emeÄŸi çeÅŸitli iÅŸ kollarında yoÄŸun bir ÅŸekilde yer almakta ve kadınların ekonomik etkinliklere katılımı saÄŸlanmaya çalışılmaktadır. Bu sektörler arasında elbette tüm kariyer ve meslek alanları yer almasına karşın kadınların geleneksel rol ve yetkinliklerine uygun ekonomik etkinliklerde daha fazla yer aldığı düÅŸünülmektedir. Özellikle geleneksel dünyayı temsilen taÅŸra ÅŸehirlerinde bu durum daha da yaygındır. MuÅŸ ilinde de benzer ÅŸekilde hane içindeki tüketim ve üretim unsurlarının giderek kamusallaÅŸması ve piyasa koÅŸullarında üretim alanı olarak ortaya çıkmasına paralel tandır ekmek üretimi de kadınların görünür oldukları alanlardan biri olmuÅŸtur. MuÅŸlu kadınların, ÅŸehrin çeÅŸitli semtlerinde üretim yapan fırınlarda ÅŸehir ekonomisi için etkin bir rol oynaması hem kadının ekonomik ve sosyal hayata dâhil olması hem de kendi yaÅŸamını idame ettirebilmesi açısından önem kazanmaktadır. Bu gerçek üzere planlanan araÅŸtırmanın çıktılarına dayalı olarak MuÅŸ il merkezi çerçevesinde yayılmış Tandır fırınlarında çalışan kadınların ekonomik katkısı, katılımı, sebepleri ve sonuçları vb. farklı baÅŸlıklar altında irdelenmiÅŸtir. Nitel araÅŸtırma tasarımı içinde derinlemesine görüÅŸmeler yapılarak gerçekleÅŸtirilen araÅŸtırmanın verileri ile konu kadın, taÅŸra ve ekonomi denkleminde analiz edilmiÅŸtir. AraÅŸtırma giderek yaygınlaÅŸan kadın emeÄŸinin güvencesiz ve hak ettiÄŸi deÄŸerden yoksun bırakılışını göstermek amacındadır. Tandır ekmeÄŸi üreticisi ve iÅŸçisi konumunda bulunan MuÅŸlu kadınların sosyo-ekonomik durumuna odaklanılmış, beklentileri ve sorunları, mesleÄŸin gelecek açısından hangi yöne evrildiÄŸi ve bu devinim içerisinde kadın emeÄŸinin tezahürleri sorgulanmıştır. 

Anahtar Kelimeler: Kadın emeÄŸi, Tandır, Piyasa ekonomisi, MuÅŸ, Aile
HAYAT SAHNESİ

Modern ve Postmodern Zamanlarda Eğitimin Varlık-Oluşsal Ufkundaki Dönüşüm Üzerine Bir Deneme

Kasım Küçükalp

Modern öncesi dünya söz konusu olduÄŸunda bu ufuk, aÅŸkın bir varlık ve hakikat anlayışının vücuda getirmiÅŸ olduÄŸu bütünlüklü ve amaçlı bir âlem anlayışına baÄŸlı olarak serpilip geliÅŸen bir karaktere sahipti. Buna göre âlemde bulunan her varlık, kendi mevcudiyetinin özünü veya anlamını oluÅŸturan bir amaca sahip olup, insan da söz konusu süreçten müstaÄŸni deÄŸildi. Ä°nsan oluÅŸ demek, öfke, ÅŸehvet, akıl vb. sahip olunan tüm güçlerin insanın dünyada oluÅŸ amacı doÄŸrultusunda seferber edilmesi anlamına gelmekteydi. Zira klasik varlık ve hakikat anlayışına göre, ne bir bütün olarak doÄŸa, ne de bütünün içerisinde bulunan insan doÄŸası amaçsız ve başıboÅŸ bir yapıya sahip olmayıp, insan için doÄŸal olan da, varoluÅŸ amacına uygun bir varoluÅŸ kazanması olmak durumundaydı. Niteliksel ayrımların iÅŸbaşında olduÄŸu klasik varlık ve hakikat anlayışı açısından eÄŸitim de, gerek bireysel gerekse toplumsal anlamda olsun, insanın, bizatihi varlık/Tanrı tarafından kendisine biçilen söz konusu özüne/doÄŸasına uygun bir varoluÅŸ pozisyonu almasına yönelik bir faaliyete karşılık gelmek durumundaydı. Böyle bir eÄŸitim telakkisinin en bariz özelliÄŸi ise, entelektüel ve ahlaki eÄŸitimin veya baÅŸka bir ifadeyle teorik ve pratik boyutun birlikte deÄŸerlendirilmesi olup, kiÅŸinin entelektüel yetkinliÄŸini, ahlaki yetkinlik veya kemalinden ayrı görmeyen bir mantığa sahip olmasıdır. Bilhassa klasik felsefelerde insanın hakikatle irtibat kurma sürecinin, varlık veya nefs mertebelerinde mesafe kat etmesine baÄŸlı görülmesi; ahlaki veya pratik düzlemde düÅŸük ilgileri olanların hakikatle yüksek düzeyde bir temas içerisinde olamayacağının düÅŸünülmesi bu tespiti doÄŸrular niteliktedir. 

Okulsuz Toplum Düşüncesi Bağlamında İzleyicinin Eğitilerek Sisteme Dahil Edilmesi

Murat Bozkurt

“EÄŸitim”in (igit kökünden) kelimenin tam anlamıyla (hayvan veya köle) “beslemek, yetiÅŸtirmek” olduÄŸu modern çaÄŸda insan da “iÄŸdiÅŸ” (igit kökünden) edilerek yetiÅŸtirilmektedir. Olumlu yanlarını göz ardı etmemekle birlikte fetiÅŸistik bir tavırla pazarlanan modern eÄŸitimin (bkz. Adem Ä°nce, EÄŸitilmiÅŸ Ä°nsanın Ä°mali) her ÅŸeyin ÅŸartı olduÄŸu ve her ÅŸeyin üstesinden geleceÄŸi düÅŸüncesi, Ä°ngiliz Aydınlanması’nın (dolayısıyla kapitalizmin ve kolonyalizmin de) öncü filozoflarından Bacon’ın, bir mütearife hâlini alan “bilgi güçtür” sözünün reel ve modern dünyadaki karşılığıdır. Bilginin ontolojik bir güç olmaktan teknik bir güç olmaya evrildiÄŸi modern dönemde “hegemonik bilgi”nin iÅŸlevi, insanın kendine hâkim olmasından çok ötekine hâkim olmaya yöneliktir. Kendi dışındaki her ÅŸeyi (doÄŸayı vahÅŸi, insanı yabani, toplumları berberi/barbar olarak tanımlayıp) bilmek/ tanımak için deÄŸil bölmek/egemen olmak için tanımlayan Batı’ya has bu düÅŸünce biçimi, insanı kendine ve hayata yabancılaÅŸtıran, yabani tavırlar sergileyen organizmalar hâline getirmektedir.

Baskın Hikâyeyi Gerçek Hikâye Sanmak!

Abdulbaki DeÄŸer

Baskın hikâyenin gerçek hikâye olmadığını bilmek “insan dünyası”na iliÅŸkin çok kritik ve iddialı bir eÅŸik. Peki, neden kritik bir eÅŸik? Çünkü çoÄŸunlukla içinde bulunduÄŸumuz tarihsel-toplumsal koÅŸulları, içine yerleÅŸtirildiÄŸimiz iliÅŸki ağını, muhatap olduÄŸumuz kurumsal yapılanmayı, iÅŸleyiÅŸi ve bize giydirilen rolleri sorgusuzca benimsiyoruz. GerçekliÄŸimizin, bir hikâyenin gerçekliÄŸi olduÄŸundan ziyade hikâyemizin gerçek olduÄŸuna inanırız, öyle kabul ederiz. Bu açıdan insanın toplumsal bir varlık oluÅŸunu, dünyasının ‘doÄŸal’ deÄŸil kültürel dolayısıyla olumsal olduÄŸunu fark etmek, fark edebilmek çok kritik bir eÅŸik.

Eğitim Paradigması: Ölçü Almadan Elbise Dikmek

İsmail Güler

Hikâye bu ya, bir gün içerisinde matematikçi, fizikçi, kimyacı gibi bilginlerin bulunduÄŸu bir grup Anadolu’ya, kışın ÅŸiddetli olduÄŸu bir hafta, gezmeye giderler. Hava ÅŸartlarının gittikçe kötüleÅŸmesiyle en yakın köye doÄŸru yola koyulur, köyün hemen giriÅŸinde bulunan küçük bir evin kapısını çalarlar. Kapıyı yaÅŸlı bir zat açar, yolcuların durumunu görünce hemen içeriye buyur eder, sobanın bulunduÄŸu odaya yerleÅŸtirir; kendisi de üÅŸüyen misafirlerinin içini ısıtacak sıcak çorba getirmek üzere mutfaÄŸa geçer. Sıcağın etkisiyle kendilerine gelen bilginlerden birisi, matematikçi, dikdörtgen odada sobanın bir köÅŸede bulunmasını ve altına taÅŸlar konularak yükseltilmesini iÅŸaret ederek, odanın iyi ısınması için aslında hendesî açıdan sobanın dikdörtgenin köÅŸegenlerinin kesiÅŸme noktasında bulunması gerektiÄŸini söyler. Fizikçi ise sorunun yalnızca hendesî bir sorun olmadığını, odanın coÄŸrafî yönünün, hava akışının vb. baÅŸka unsurların da dikkate alınması gerektiÄŸini, dolayısıyla sobanın, iyi bir ısınma için, odanın kuzeye yakın bir noktası üzerinde bulunmasının elzem olduÄŸunu vurgular. Bilginler arasında tartışma uzayınca, biyolog, bu kadar tartışmaya gerek bulunmadığını, evin sahibi geldiÄŸinde kendisine sorulup niçin sobayı odanın bir köÅŸesinde yerleÅŸtirdiÄŸinin öÄŸrenilebileceÄŸini söyler. Bilginler biyoloÄŸun bu teklifini kabul eder ve ev sahibinin odaya dönmesini beklerler. Ev sahibi içeriye girince her bir bilgin, sobanın herhangi bir köÅŸede deÄŸil de odanın neresinde bulunması gerektiÄŸine iliÅŸkin kendi teorilerini ayrıntılı bir biçimde anlatır. Açıklamaları dikkatle dinleyen ev sahibi, konuÅŸmalar bitince ÅŸöyle der: “Dediklerinizden hiçbir ÅŸey anlamadım. Sobanın durumuna gelince, borum yetmedi; ben de mecburen sobayı eldeki boruların yeteceÄŸi yere kurmak zorunda kaldım. TaÅŸlarla sobayı da biraz yukarı kaldırdım ki borular tam yetsin.”
KİTAPLIK

Durkheim Ve Modern EÄŸitim - Geoffrey Walford & W.S.F. Pickering

Serdem Aras

Kitapta Durkheim’ın modern eÄŸitim üzerindeki düÅŸünceleri üç farklı alanda ele alınmıştır. Ä°lk etapta Durkheim’ın eÄŸitime dair fikirleri analiz edilmiÅŸtir. Bu bölümde daha çok Durkheim’ın eÄŸitime dair düÅŸünceleri ayrıntılı olarak iÅŸlenmiÅŸtir. Ä°kinci etapta, modern eÄŸitim sorunları Durkheim çerçevesinde incelenmiÅŸ, onun anlamaya ve açıklamaya dayalı çalışmaları incelenmiÅŸtir. Son olarak da Durkheim’ın düÅŸünceleriyle modern eÄŸitim kuramı iliÅŸkilendirilmiÅŸtir. Bu bölümde yazarlar günümüzün önemli kuramcılarıyla Durkheim’ın düÅŸüncelerinin kalıcı etkisine iÅŸaret etmektedirler. Bu kitap uluslararası perspektifte kaleme alınmış ve sosyologların yanı sıra eÄŸitim uzmanlarını da yakından ilgilendirecektir.

EÄŸitim Ãœzerine - Aristo

Ömer Acar

EÄŸitim, iyi olanı mutluluÄŸa, mutlu olanı iyiliÄŸe dönüÅŸtürmektedir. EÄŸitim olması gerekenin amacını, uyumunu, dengesini ve iliÅŸkisini saÄŸlamaktadır. Bunun için eÄŸitim insanların özünün oluÅŸmasına anlam yüklemektedir. Literatürde eÄŸitim ile ilgili birçok çalışma yer almaktadır. Ancak EÄŸitim Üzerine eserinde ilk önce iyi olabilmenin ve iyi olmanın mutluluk, uyum, siyaset sanatı gibi hususlar ile iliÅŸkisini sorular sorarak ve birbirleri ile iliÅŸkilendirerek ele alması daha özgün olmasına ve asıl meselenin ne olduÄŸuna yönlendirmesi açısından önemlidir. Kitap, üç ana bölümden oluÅŸmaktadır. Bu bölümler A, B ve C ÅŸeklinde sınıflandırılarak, A.Nikomakhos’a Etik’in I. ve II. Kitaplarından, B. Etik’in X. Kitabından ve C. Politikadan ÅŸeklinde ana baÅŸlıklar oluÅŸturulup alt baÅŸlıklar ile açıklanmaya çalışılmıştır.

EÄŸitim Ãœzerine - Zygmunt Bauman

Ezgi Kızılkaya

Zygmunt Bauman’nın söyleÅŸilerinden oluÅŸan bu derleme eser kısa kısa yirmi ayrı bölümden oluÅŸmaktadır. EÄŸitim Üzerine eserinde her bir bölümde genel hatlarıyla çaÄŸdaÅŸ eÄŸitimin açmazlarını merkeze alarak, yabancılarla yaÅŸamanın zorunluluÄŸu ve yolları, Avrupa’daki göçmenlik ve göçmenliÄŸin eÄŸitime etkisi, kimliÄŸin akışkanlığı, yaÅŸam boyu eÄŸitim, kapitalizmin illüzyonları, kuÅŸak deÄŸiÅŸimi, bilgi toplumu, toplumsal eÅŸitsizlik, tüketim kültürü ve din gibi konuları eÄŸitim krizine etkisi üzerinden tartışmaya açmaktadır. Bu çalışmayı bizler için önemli kılan ise, ilk kez çeÅŸitli insan toplumlarının aralarındaki farklılıklara, evrensel ve genel geçer bir model önerilemediÄŸini tartışıyor olmasıdır. 

Aptallaştıran Eğitim - John Taylor Gatto

Merve Sultan Akçakaya

Kitabın geneline hâkim olan görüÅŸ, okulların kusursuz iÅŸleyen bir mekanizma olduÄŸudur. Aslında çeliÅŸkili gibi görünen bu iddia, yazarın fikirlerini destekler niteliktedir. Öyle ki Gatto’ya göre okullar bireylerin, mevcut sisteme itaat etme, özgürlüklerini kısıtlama, birey olma bilincini yok etme gibi görevleri baÅŸarıyla yerine getirmektedir. Yazar, bahsi geçen olumsuz yargıları okulların temel amacı olarak takdim etmiÅŸ ve bu iddiasını farklı örnekler üzerinden açıklamıştır.

EleÅŸtirel EÄŸitim ve Marksizm - Dave Hill

Betül Özkan Şahin

Bu kitap Ä°ngiliz Devrimci Marksist bir politikacı, bir sendika aktivisti aynı zamanda da akademide profesör olan Dave Hill'in hem ÅŸahsi hem de ortak yazarlı makalelerinin yedisinden oluÅŸmuÅŸ bir derlemedir. GiriÅŸ hariç yedi kısımdan oluÅŸan kitabın bölümleri farklı zamanlarda yayınlanmış, –birbiriyle ilintili olsa da- farklı konular üzerine yazılmış makalelerden oluÅŸtuÄŸu için her bölümün içeriÄŸinden kısaca bahsedilmesi gerektiÄŸi kanaati taşımaktayım. Kitabın önsöz yazarı Peter Mclaren; Dave Hill’i “sınıf temelli sömürünün hem önemini hem de önceliÄŸini, kapitalizmin belirleyici özelliÄŸini ve sermaye-emek iliÅŸkisini azımsayan yaklaşımlara itiraz ederek, Klasik Marksist toplumsal analizini benimseyen devrimci demokratik bir Marksist” olarak tanımlamıştır (s.23). Hill’ de bu düÅŸünce tarzını ortaya koyan “bu Marksist bir kitaptır” cümlesine kitabın ilk giriÅŸ satırında yer vermiÅŸtir

Eğitim Üzerine Mektuplar - Jiddu Krishnamurti

Hatice Ä°slamoÄŸlu Erdem

Krishnamurti’nin kritik edeceÄŸimiz eserinin temel motivasyonu, insanın içindeki doÄŸal ve derin anlama isteÄŸidir. Her insanın kendini tanımayı öÄŸrenmekle kendini özgürleÅŸtirebileceÄŸini ifade eden yazar, bu öÄŸrenme biçimini bir sanat faaliyeti olarak tahayyül eder. Krishnamurti’nin okullara gönderdiÄŸi bu mektuplar, onun öÄŸrenme sanatı hakkındaki öÄŸretilerinin gerçekleÅŸme imkânının önünü açacak bir reçete mahiyetindedir. Yazar; eÄŸitime dair ele aldığı okul, öÄŸretmen, düzen, disiplin, dikkat, zekâ, özgürlük gibi kavramların hâlihazırda kullanıldığı formlarını yapısöküme uÄŸratarak onları yeniden tanımlar. Buna göre Krishnamurti’nin okulları hem öÄŸrenme hem de unutma yerleri olmaları açısından devrimcidirler. KeÅŸfetmek olarak tanımladığı gerçek öÄŸrenme sanatı için iki önemli ÅŸart vardır; öÄŸrenmeyi sınırlayan, hareketsiz kılan koÅŸullanmaları unutmuÅŸ açık bir zihin ve bilinç dışı korkulardan kurtulmuÅŸ bir ruh. Zira korku, çatışmaların ve çatışmadan korkan görüÅŸ birliÄŸinin köküdür. Bu korkudan arınmadıkça iyileÅŸmeye dair umut da azalır. Krishnamurti, sadece sorunu tespit etmekle kalmaz, bu sorunu nasıl aÅŸabileceÄŸimizin formüllerini de verir. Ona göre arınmanın gerçekleÅŸeceÄŸi ilk yer okuldur. 
 
Tüm Sayılar
Sosyoloji Divanı Kitaplığı
Basında Biz
Duyurular
Formlar
Satış Noktaları